Beş Genç Doktor, Bir Umutla Yola Çıktı. Deprem, Hepsini Aldı.
Dört yıl önce Myanmar’da ordu darbe yapıp halkın üstüne kurşun yağdırmaya başladığında, beş genç doktor bir araya geldi. Görevleri netti: Yaralılara yardım etmek, rejimin değil halkın yanında olmak. O günden beri her biri demokrasi mücadelesine farklı şekillerde destek vermeye devam etti.
32 yaşındaki Dr. Min için bu, ormandaki cephelere kaçıp direnişçilere ilk yardım yapmak anlamına geliyordu. Ancak geçen hafta memleketi Mandalay’i yerle bir eden depremi duyunca, savaş bölgelerini aşmak pahasına geri dönmesi gerektiğini biliyordu. Hem ailesine ulaşmalıydı, hem de doktor arkadaş grubuna tekrar destek olmalıydı.
“Bütün yol boyunca dua ettim,” diyor Dr. Min.
Mandalay’e vardığında, 12 katlı bir apartmanın enkazından dört arkadaşının cesetleri çıkarılıyordu. Tropik sıcakta ölüm kokusu her yere yayılmıştı.
Myanmar’ın ne kadar çöktüğünü anlamak için şu detaya bakmak yeterli: Generaller, doktorları bile düşman ilan etmiş durumda. Mandalay’da en az yedi özel hastane, direnişe yakın oldukları gerekçesiyle kapatıldı. Doktorlar ve hemşireler tutuklandı.
Buna rağmen Dr. Min, gönüllü sağlık ekibiyle birlikte yıkıma koştu. İnsanlar elleriyle molozları kazıyor, enkaz altından gelen çığlıkları – ve sonra sadece fısıltıları – duymaya çalışıyordu. Sonra sesler tamamen kesildi.
Bir gün, bir anne ve dört aylık kızı sağ çıkarıldı. Dr. Min ilk müdahaleyi yaptı. Bebek kurtarılamadı.
12 katlı apartmanda başka bir mucize yoktu. Sadece bedenler… Ve darbeden bu yana omuz omuza mücadele ettiği dört dostunun sessiz vedası.